Loading...
PDF İndir

İklim Değişikliği, Toprak Bozunumu ve Ekosistem

  • • İçerdiği mineraller, organik maddeler, hava ve suyla toprak; tüm karasal canlıların yaşamının doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olduğu alternatifi olmayan doğal varlıktır. İçerisindeki onlarca element ve su sayesinde canlılara besin kaynağı sağlar ve yuva olur. Toprakta yaşayan milyonlarca canlı varlık birbiriyle etkileşim içinde bulunarak büyük bir ekosistem oluşturur. Bu ekosistemdeki yaşamın devamlılığı ise diğer tüm ekosistemlerde olduğu gibi iklimle yakından ilişkilidir. İklime bağlı olarak mevsiminde görülen yağışlar, normal değerler içinde ısınan ya da soğuyan hava, toprağın sağlığının ve canlıların yaşamının devamlılığını sağlar.

 

  • • İklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen olaylar toprak ekosisteminde yer alan canlıların yaşamını doğrudan etkiler. Örneğin sel, fırtına, kuraklık gibi aşırı hava olayları canlıların gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan tarım faaliyetlerini ve doğal bitki örtüsünün gelişimini olumsuz yönde etkiler.

 

  • • Çölleşme ve iklim değişikliği, hem ayrı ayrı hem de birlikte, kurak ekosistem hizmetlerinin sağlanmasını azaltır ve biyolojik çeşitlilikteki kayıplar dahil olmak üzere ekosistem sağlığını çoğu zaman onarılmaz düzeyde bozar. Çölleşmenin ve değişen iklimin mahsul ve hayvancılık verimliliğinde düşüşlere neden olacağı, bitki türlerinin bileşimini değiştireceği ve kurak arazilerdeki biyolojik çeşitliliği azaltacağı tahmin edilmektedir.[1]

 

  • • Bu nedenle insanlığın yaşamı için gerekli olan gıda güvenliğine yönelik riskleri yönetmek ve iklim değişikliğinden elde edilen bitkiler için daha çok fotosentez yapma olanağı sağlayan karbondioksit artışı gibi faydalardan yararlanmak için uyum (adaptasyon) önemlidir. Ancak öncelikli amaç gıda üretimini artırmak olduğunda topraklar ve ekosistem hizmetleri olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle, potansiyel toprak bozulması risklerini ele almak için tarımsal adaptasyon seçeneklerinin gelecekteki olası etkilerini anlamak hayati önem taşımaktadır.[2]

 

  • • Ayrıca toprağın durumu sadece gıda ile ilişkili değildir; aynı zamanda iklim değişikliğinin uzun vadede toprak kalitesinin azalmasına neden olması, su kaynakları üzerinde stres oluşturarak tarım ile mera ve orman alanlarında tahribat yaratması ve deniz seviyelerinde değişime neden olarak kıyı ekosistemlerine zarar vermesi beklenen olası sonuçlardandır.[3]

 

  • • Toprak ekosisteminin insan faaliyetlerinin yol açtığı iklim kaynaklı sebeplerle tahrip olması, topluca kurak alanlar olarak bilinen kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlarda çölleşmeye yol açar. Dünyanın çeşitli yerlerinde söz konusu çölleşme süreci son 20 yılda artık iyice belirgin hale gelmiştir.[4]

 

  • • İşte bu iki durum yani toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar, bu bozulmalara bağlı olarak toprak veriminin ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması, toprak bozunumu (tahribatı) olarak tanımlanır.

 

  • • Ekosistem hizmetleri, Milenyum Ekosistem Değerlendirmesinde (2005) insanların doğadan elde ettikleri faydalardır. Bunlar tedarik, düzenleme, destekleme ve kültürel hizmetler olarak tanımlanır. Rapora göre bu faydalar arasında içilebilir su, gıda, yakıt ve lif gibi tedarik hizmetleri; hava kalitesinin korunması, iklim düzenlemesi, erozyon kontrolü, kuraklık, sel, arazi bozulumu ve hastalık önleme gibi düzenleme hizmetleri; toprak oluşumu, besin döngüsü, su döngüsü ve oksijen üretimi gibi destekleyici hizmetler ile insanların ekosistemlerden manevi zenginleşme, bilişsel gelişim, yansıtma, eğlence ve estetik deneyimler yoluyla elde ettiği maddi olmayan faydalar gibi kültürel hizmetler yer alır. Ayrıca ekosistem hizmetleri arasında gıda, yakıt ve lif (giysi üretiminde kullanılan) gibi ürünler; iklim düzenlemesi ve hastalık kontrolü gibi düzenleyici hizmetler ve manevi veya estetik faydalar gibi maddi olmayan hizmetler bulunur. Bu hizmetlerdeki oluşan değişikler insan refahını birçok yönden olumsuz etkiler. Çölleşmeye ve toprak bozulumu ekosistem hizmetlerinin azalmasına hatta hiç üretilememesine neden olur.[5] Ekosistem hizmetlerine olan talep her geçen gün artmış ve oluşan talep o kadar fazla hale gelmiştir ki, -önem sırasına göre- bir hizmetten daha fazla fayda sağlamak için diğer bir hizmetten vazgeçmek yanlış olsa da adeta bu kural haline gelmiştir. Örneğin bir ülke, gıda arzını artırmak için sahip olduğu orman arazisini tarım arazisine çevirebilir, ancak bunu yaparken odun, temiz su, ekolojik turizm gibi diğer hizmetler ile uzun vadede daha fazla öneme sahip olabilecek hizmetlerin arzını azaltır. Ekosistemler üzerindeki insan taleplerinin önümüzdeki on yıllarda daha da artacağına dair birçok gösterge vardır. Dünya nüfusuna 2.3 milyar daha fazla insanın katılacağı ve 2050 yılına kadar dünya gıda talebinin yaklaşık %60 artacağı tahmin edilmektedir.[6],[7] Artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması bugün olduğu gibi gelecekte de doğal ekosistemlerde tahribatın artmasına yol açabilir. Doğal orman ve otlak alanlarının tarım arazilerine dönüştürülmesi hiç şüphesiz toprağın tedarik hizmetleri dışında yaşamsal önemi tartışmasız düzenleme ve başta biyolojik çeşitliliği koruma olmak üzere destek hizmetlerinin azalmasına yol açacaktır. Bu durum, hiç şüphesiz hem arazi tahribatı nedeniyle yapılacak ilave karbon salımı hem de karbon yutak alanlarının yok edilmesi olduğundan küresel ısınmanın yarattığı olumsuz etkiler artacak, iklim değişikliğinin etkilerini gelecek nesillere aktaracaktır.[8]

 

  • • Kurak alanlardaki ekosistem hizmetleri, toprak verimliliğindeki hassas dengeler sebebiyle iklim değişikliğinin beklenen etkilerine karşı oldukça hassas ve etkilenmeye açıktır.[9]

 

  • • Örneğin erozyon ve aşırı otlatma gibi çölleşmeye neden olan süreçler, kurak alanlardaki ekosistem hizmetlerinin aksamasına neden olur ve gıda, yem üretiminde sorunların ortaya çıkmasına yol açar.[10],[11] Hatta ekosistem hizmetlerindeki yetersizlik gıda üretimin sıfırlanmasıyla sonuçlanabilir.

 

  • • Kurak alanlardaki kaynakların gelişiminin sağlanması, kuru alanlardaki toprakların bozunmasının önüne geçilmesi, ekosistem faydalarının potansiyel zenginliği ve insan faaliyetlerinin devamlılığı toprak iyileştirmesi (ıslah / rehabilitasyon) ve onarımıyla (restorasyon) mümkündür.[12],[13]

 

  • • Toprak bozunumuna etki eden faktörlerden bir diğeri ise insan faaliyetlerinden birisi olan plansız kentleşmedir. Dünya’nın hâlihazırda en büyük nüfusunu barındıran ilk iki ülkeden biri olan Çin, son yıllarda verimli ve ekilebilir arazilerinin %2-5’ini sanayi ve kentsel yerleşimler için kaybederken; Hindistan’da ise kentsel alanlar, ekili araziden ziyade orman alanlarının aleyhine yayılmaktadır. Bu ülkelerde ortaya çıkacak gıda güvenliği tüm dünyada domino etkisi yaratacak potansiyele sahiptir.[14]

 

  • • İnsanlar, bağımlı olduğumuz toprağa her geçen gün artan ve geri dönüşü olmayan baskılar uyguluyor. Bir yandan, arazi bozulumu iklim değişikliğini tetiklerken ve şiddetlendirirken, diğer bir yandan da iklim değişikliği de toprak üzerinde giderilmesi güç hatta imkansız izler bırakıyor.

 

Kaynaklar:

[1] Stocker, T. F., Qin, D., Plattner, G. K., Alexander, L. V., Allen, S. K., Bindoff, N. L., ... & Xie, S. P. (2013). Technical summary. In Climate change 2013: the physical science basis. Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change (pp. 33-115). Cambridge University Press.

[2] Goa, T., Zewude, I. (2021), Review On Clımate Change Impact On Soıls: Adaptatıon And Mitigation. International Journal of Environment and Pollution Research (58-65).

[3] Akalın, M. (2014). İklim Değişikliğinin Tarım Üzerindeki Etkileri: Bu Etkileri Gidermeye Yönelik Uyum Ve Azaltım Stratejileri. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi7 (2), 351-378.

[4] IPCC, 2019: İklim Değişikliği ve Arazi: karasal ekosistemlerde iklim değişikliği, çölleşme, arazi bozulması, sürdürülebilir arazi yönetimi, gıda güvenliği ve sera gazı akışları hakkında bir IPCC özel raporu [PR Shukla, J. Skea, E. Calvo Buendia, V Masson-Delmotte, H.-O. Pörtner, DC Roberts, P. Zhai, R. Slade, S. Connors, R. van Diemen, M. Ferrat, E. Haughey, S. Luz, S. Neogi, M. Pathak, J. Petzold, J. Portekiz Pereira , P. Vyas, E. Huntley, K. Kissick, M. Belkacemi, J. Malley, (editörler).

[5] Adeel, Z., Safriel, U., Niemeijer, D., & White, R. (2005). Ekosistemler ve insan refahı: çölleşme sentezi. Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI).

[6] FAO. 2009. 2050’ye Doğru Küresel Tarım. Uzmanlar Forumu. 12-13 Ekim 2009, Roma. https://www.fao.org/fileadmin/templates/wsfs/docs/Issues_papers/HLEF2050_Global_Agriculture.pdf

[7] Van Dijk, M., Morley, T., Rau, ML ve Saghai, Y. (2021). 2010-2050 dönemi için öngörülen küresel gıda talebi ve açlık riski altındaki nüfusa ilişkin bir meta-analiz. Nature Food , 2 (7), 494-501.

[8] Stocker, T., a.g.e., s.33-115.

[9] Enfors, E. I., & Gordon, L. J. (2008). Dealing with drought: The challenge of using water system technologies to break dryland poverty traps. Global Environmental Change18 (4), 607-616.

[10] SPR Shukla, J., a.g.e.

[11] Mirzabaev, A., Ahmed, M., Werner, J., Pender, J., & Louhaichi, M. (2016). Rangelands of Central Asia: challenges and opportunities. Journal of arid land8 (1), 93-108.

[12] PR Shukla, J., a.g.e.

[13] Thomas, RJ (2008). Orta ve Batı Asya ile Kuzey Afrika'daki kurak alan çiftçilerinin iklim değişikliğine karşı savunmasızlığını azaltma fırsatları. Tarım, Ekosistemler ve Çevre, 126 (1-2), 36-45.

[14] İklim Haber. (2019, Ağustos, 8). IPCC Arazi Raporu. Birbucukderece. https://www.birbucukderece.com/araziraporu/ 

Daha fazlasını göster...
Sonraki Konu

Toprak Sağlığı ve İklim Değişikliği