

Toprağın Ekosistem Hizmetleri ve Ekonomik Değeri

- • Ekosistem, canlı ve cansız bileşenlerin birbirleriyle sürekli ve dengeli etkileşimleri ile meydana gelen sistemlerdir. Bu sistemin canlı öğelerini insan, hayvan, bitki, mantar ve mikroorganizmalar oluştururken; kayaç, toprak, hava, su ve rüzgâr gibi etmenler ise cansız öğelerini oluşturur. Ekosistemin şekillenmesinde örneğin besin zinciri gibi etmenler rol alır ve bu nedenle sistem kendi sınırlarını belirlerken aynı zamanda diğer sistemlerle de etkileşim içindedir.[1]
- • Yaşamın sürdürülebilmesi için ekosistemlerin sunduğu faydalar, “ekosistem hizmetleri” olarak ifade edilir.[2] Diğer bir deyişle; yeryüzünde bulunan doğal kaynak stokları, insan yapımı sermayeye benzer şekilde geleceğe hizmet akışı sağlar.[3]
- • Ekosistem hizmetleri tedarik hizmetleri, düzenleme hizmetleri, destekleyici hizmetler ve kültürel hizmetler olarak 4 ana başlık altında toplanır.[4]
- • Destek sağlayan hizmetler, ekosistemlerin temel taşlarını ifade eder. Bu kısımda toprak oluşumu, su döngüsü ve besin döngüsü ile oksijen üretimi gibi diğer tüm ekosistem hizmetlerinin üretimi için gerekli olan hizmetler yer alır.[5] Toprak, su ve besin birbirinden ayrışamaz bir bütün halinde ekosistemleri destekleyerek canlılığın devamını sağlar.
- • Topraklar, ana materyal, topoğrafya, bitki örtüsü, canlılar ve iklimin etkisi ile bulundukları yere göre farklılaşan kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklere sahiptir. Mineral ve organik maddenin (canlı ve cansız) karışımı olan, belirli oranda su ve havayı da barındıran toprak, içerisinde milyonlarca canlının yaşamını sürdürdüğü ve etkileşim içinde bulunduğu bir ekosistemdir.[6]
- • Toprak sağlıklı olduğu sürece, canlılara besin sağlaması ve suyu bünyesinde muhafaza edebilmesi sebebi ile canlı çeşitliliğini ve sayısını artırır. İçerisinde yaşadığı canlılarla bir bütün olan toprağın hem kendisi bir ekosistemdir hem de farklı birçok ekosisteme de ev sahibidir.
• Toprağın ekosistemlerdeki temel rollerinden bazıları şunlardır:[7]
- 1. Bitkilere gelişme ortamı sunması
- 2. Besin elementleri ve organik atıklar için dolaşım sistemi oluşturması
- 3. Toprak organizmaları için ortam sağlaması
- 4. Su depolama ile filtreleme/temizleme sistemi olması
- 5. İnşaat, sanayi ve çeşitli üretim dallarında hammadde olarak kullanılması
- • Ayrıca toprak, toplumlara sosyal ve kültürel değeri olan paha biçilemez manevi hizmetler sunar. Toprak, alternatifsiz biçimde sunduğu bu hizmetleri sayesinde ekonomik değere sahip olan bir varlık olarak tanımlanır. Ekonomik değerlendirmede toprağın destekleme hizmetlerinin dört farklı işlevine odaklanılır.[8]
1.Biyolojik Çeşitlilik Havuzu
• Topraklar karasal ekosistemlerin tür açısından en zengin olan ortamıdır. Milyonlarca türe sağladığı yaşam alanı sayesinde çok geniş biyolojik çeşitlilik rezervine sahiptir. Bu da toprağın tahmini yıllık değerinin trilyon dolarlarla ifade edilmesini sağlar.[9]
2.Besin Döngüsü
• Besin döngüsü, kimyasal elementlerin toprağın biyotik (canlı) ve abiyotik (cansız) kısımlarında hareket ettirildiği süreçtir. Bu süreç toprak verimliliğini korur ve toprağın diğer birçok işlevinin yerine getirilmesinde temel oluşturur. Besin döngüsü üzerinden toprak ekonomik değerleme çalışması yapılırken, kaybedilen besin maddelerinin geri kazanılmasının piyasa fiyatına bakılarak hesaplama yapılır.[10]
3.Su Döngüsü
• Su döngüsü, suyun toprakta depolanma ve hareket etmesi sürecini anlatır. Bu süreç topraktaki jeolojik, biyolojik ve kimyasal süreçleri etkiler ve biyolojik çeşitliliğin gelişimine destek sağlar. Bu da toprağın ekonomik değerleme çalışmasında büyük bir yeri olduğunu gösterir.[11]
4.Toprak Oluşumu
• Kayaların ve minerallerin zamanla ayrışmasına yol açan kimyasal, fiziksel ve biyolojik faaliyetler sonucunda toprak oluşur. Toprak oluşum süreci toprağın ekonomik değerleme çalışmasında kritik role sahiptir.[12]
- • Sadece karasal değil sularda yaşayan tüm canlılar da yaşamlarının devamlılığı için toprağa muhtaçtır. Bu kadar bağımlı olduğumuz toprak; ormansızlaşma, büyüyen kentler ve artan nüfus, yoğun toprak işleme, toprak kirliliği, aşırı otlatma ve iklim değişikliği ile oluşan arazi bozunumu ve nihayetinde çölleşme ile her geçen gün yok olmaktadır. Türkiye’nin yaklaşık %80’i orta ve yüksek derecede çölleşme riski taşımaktadır. Ülkemizde kentleşme, madencilik, alt yapı yatırımları vb. nedenlerle 3.5 milyon hektar tarım toprağı yok olmuş durumdadır. Kalan yaklaşık 20 milyon hektarlık tarım topraklarının %39’u ve mera alanlarının %54’ü ise erozyon tehlikesi altındadır.[13] Özetle Türkiye toprakları ister tarımsal alanda ister mera ister orman örtüsü altında olsun ciddi bozunma ve çölleşme tehdidi ile karşı karşıyadır.
- • Toprağın kaybedilmesinin gözle görünmeyen bir yüzü de ortaya çıkan ekonomik kayıplardır. Erozyon ile oluşan toprak kaybının çok yüksek düzeylere çıkan doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz ekonomik etkileri vardır.
• Erozyonun ekonomik sonuçları aşağıdaki şekilde ifade edilir.[14]
- 1. Su ve gübre kayıpları
- 2. Ekilebilir arazi alanında kayıplar
- 3. Kısa vadede toprak verimliliğinin azalması ve üretkenlik kaybı
- 4. Verimli üst toprak kalınlığının azalması
- 5. Bitki besin maddeleri rezervinin azalması
- 6. Yüzey sularının akışının sona erdiği yerlerde su kalitesinin bozulması (suların kirlenmesi, balık ölümleri, rezervuarların sedimanla dolması, kullanma sularının fiyatında artışlar, sanat yapılarında tahribat, barajların ekonomik ömrünü tamamlamadan atıl duruma gelmesi)
- 7. Askıda (suda taşınan) olan çoğunlukla verimli topraktan oluşan materyal miktarında artışlar
- 8. Yerleşim alanlarında sel baskınlarının artması
- 9. Akarsu debilerinde kontrol dışı artışlar
- • İnsan baskısı ile hızlandırılan ve toplumların yaşayışlarını yönlendiren, kimi zaman ise toplumların çöküşlerinde ana rol oynayan erozyon, çoğu zaman felaketlerle sonuçlanır. Bu sonuçların doğuracağı ekonomik kayıpları tahmin etmek kaybın büyüklüğü nedeniyle oldukça zordur.
- • Toprak kaybının yol açtığı eksikleri tamamlamaya çalışmak, yeni ve daha fazla yatırım yapma mecburiyetini de beraberinde getirir. Toprak ve kırsal kalkınma konusunda yapılacak yatırımlarda, toprak kaybı oranı ve bu kaybı onarmak için harcanması gereken para miktarı bütçe planlanmasında önemli bir yer tutar. Erozyonun neden olduğu çoğu zaman geri dönülmez toprak ve su varlığı kayıpları, meydana geldiği bölgenin ve ülkenin sosyo-ekonomisinde yıkıcı etkilere yol açar. Tarımsal üretkenlik kaybı açısından toprak ve topraktan alınan ürünlerde yaşanan kayıpların ekonomiye olan etkisini tahmin etmek de bazı yöntemler ile mümkündür.[15]
- • Prof. Dr. Orhan Doğan, “Türkiye’de Erozyonla Mücadele Çalışmalarının Ekonomiye Katkısı” isimli yazısında toprak erozyonunun ekonomik değerlendirilmesi çalışmalarının Dünyada da, ülkemizde de yok denecek kadar az olduğunu belirtir. Buna rağmen değerlendirilebilir verilerle bir yaklaşım ortaya koymaya çalışmıştır. Prof. Dr. Orhan, bu amaçla somut ölçümlerin varlığı nedeniyle akarsuların taşıdığı süspanse (askı) materyallerin yıllık değişimlerini baz aldığı çalışmasında 1983-2013 yılları arasındaki askı materyal miktarlarını dikkate alarak taşınan askı materyalinin hububat yetiştirilmesine yetecek 25 cm derinliğinde ve 1.3 ton m3 hacim ağırlığında bir üst toprak kalınlığı oluşturmasını kabul etmiştir. Ayrıca buğday birim fiyatını 1 TL kabul ederek hesaplamalarını gerçekleştirmiştir.[16]
• Doğan, çalışmasında aşağıda belirtilen yöntem doğrultusunda erozyonun ekonomiye etkisinin sayısal değerlerini şu şekilde ifade etmiştir:
- • “Ülke genelinde 1982 yılında 299 milyon ton süspanse sediment taşınmasına karşılık, 2013 yılında 178 milyon ton taşınmıştır. Yapılan erozyon kontrol çalışmaları ve uygun teknik uygulamalarla yıllık süspanse sediment taşınımında 121 milyon ton azalma olmuş, dolasıyla ekonomiye kazandırılmıştır. Bu kazanımlarda kırsaldan olan göçlerin doğal kaynaklara olan baskıları azaltmasının, çevre dostu tarımsal tekniklerin giderek yaygınlaşması vb. etkenlerin de etkisi vardır. 1982 yılında taşınan 4.3 milyon ton organik karbon miktarı, 2013 yılında 2.6 milyon tona düşmüştür. Diğer bir ifade ile 1982 yılına göre, erozyon kontrol çalışmalarındaki başarının bir sonucu olarak 2013 yılı sediment verilerine göre yaklaşık 1.7 milyon ton organik karbon ülke ekonomisine kazandırılmıştır. Yapılan toprak muhafaza çalışmalarıyla ekonomiye kazandırılan 121 milyon ton/yıl toprak 0.25 m kalınlığında serildiğinde (121.000.000/1.3 = 93.076.923 m³/0.25 m = 372.307.692 m² araziye eşittir) 372.308 dekar tarım arazisine eşdeğer görülebilir. Dekardan ortalama 300 kg buğday alındığında ekonomiye kazandırılan araziden toplam 111.692 ton/yıl buğday elde edilecektir. Ülke ekonomisine kazandırılan bu rekoltenin parasal değeri yaklaşık 111.692.000 TL/yıl olacaktır. (2023’de günümüz rakamları ile 1 kg makarnalık buğday 7.24 TL kabul edildiğinde 808.650.080 TL) Her yıl ekonomiye kazandırılan 121 milyon ton verimli üst toprağın ortalama olarak %2.5 organik madde içerdiği kabul edilirse 3.025.000 ton organik madde de kaybedilmemiş olacaktır. Organik maddenin %2’si saf azot olarak kabul edilmektedir. Bu veriye göre 60.500 ton saf azotun erozyonla taşınması önlenmiş olmaktadır. Bir kilogram saf azotun ederi yaklaşık 4 TL’dir. Yalnızca azot değeri olarak 605 milyon TL/yıl tasarruf sağlanacaktır. (Günümüz rakamları ile 1 kg üre 13.4 TL olup bunun %46’sı azot olduğunu kabul edildiğinde 1 kg azot 29 TL’ye eşittir, sonuçta kaybın mali karşılığı 1.754.500.000 TL olacaktır.)”[17]
- • Başka bir çalışmada toprağın 1 hektardaki ekosistem hizmetlerinin mahsul ve hayvan biyokütlesine yılda yaklaşık 14.000 TL ile 140.000 TL, besinlerin ve kirleticilerin filtrelenmesinde 5.200 TL ve iklim düzenlemesine 40.000 TL ile 105.000 TL katkı yaptığı belirtilmiştir.[18] (1 ABD doları = 18.7 TL / 29.12.2022)
- • Türkiye’nin 783.562 km² olan toplam yüzölçümünün 38.1 milyon hektarı kullanılabilir tarım arazisi, 14.6 milyonu ise mera arazisidir.[19] Yukarıdaki değerler ile arazi varlığımızın ekosistem hizmetlerinin iklim düzenleme etkisi değerlendirildiğinde toplam 52.7 milyon hektardaki ekonomik değer (52.700.000 ha x 40.000 TL) 2.108.000.000.000 TL olduğu görülecektir.
- • İstatiksel veriler incelendiğinde 2004-2005 yıllarında 41.2 milyon hektar olan tarım alanları 2009 yılına geldiğinde 38.9 milyon hektara kadar gerilediği görülür. Verilere göre Türkiye’de 2005-2021 yılları arasında toplamda 3.16 milyon hektar tarım alanı yok olduğu anlaşılmaktadır. Bu alan, 4.413.407 futbol sahasının alanına eşittir.[20]
- • Bu veriler, yukarıdaki hesaplamalar ile karşılaştırıldığında son 15 yılda kaybettiğimiz toprağın ekonomik olarak bize etkisinin neler olabileceğini çarpıcı biçimde gözler önüne koymaktadır.
Kaynaklar:
[1] Pereira, P., Bogunovic, I., Muñoz-Rojas, M., Brevik, E.C., 2018. Soil ecosystem services, sustainability, valuation and management. Current Opinion in Environmental Science & Health, 5: 7-13.
[2] Bülbül, S., Sürücü, A., Günal, H., & Budak, M. (2022). Ekosistem Servislerinde Toprağın Rolü. Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi, 9(1), 107-117.
[3] Jónsson, J. Ö. G., & Davíðsdóttir, B. (2016). Toprak ekosistem hizmetlerinin sınıflandırılması ve değerlemesi. Tarım Sistemleri , 145 , 24-38.
[4] Adeel, Z., Safriel, U., Niemeijer, D., & White, R. (2005). Ekosistemler ve insan refahı: çölleşme sentezi. Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI).
[5] Jónsson, J. Ö. G., a.g.e., s.24-38
[6] Pereira, P., a.g.e., s.7-13.
[7] Türkiye İstatistik Kurumu. (2021). Erişim Adresi: https://data.tuik.gov.tr/Search/Search?text=tar%C4%B1m
[8] Jónsson, J. Ö. G., a.g.e., s.24-38
[9] A.g.e., s.24-38
[10] A.g.e., s.24-38
[11] A.g.e., s.24-38
[12] A.g.e., s.24-38
[13] Çat Barajı’ndaki Yüzen Adalar Su Seviyesinin Azalması Nedeniyle Karaya Oturdu. (2022, 30 Eylül). Erişim Adresi: https://www.ekoiq.com/2022/09/cat-barajindaki-yuzen-adalar-su-seviyesinin-azalmasi-nedeniyle-karaya-oturdu/
[14] Doğan, O. Türkiye’de Erozyonla Mücadele Çalışmalarının Ekonomiye Katkısı. Erişim Adresi: https://cem.csb.gov.tr/erozyon-belgeleri-i-103592
[15] A.g.e., Erişim Adresi: https://cem.csb.gov.tr/erozyon-belgeleri-i-103592
[16] A.g.e., Erişim Adresi: https://cem.csb.gov.tr/erozyon-belgeleri-i-103592
[17] A.g.e., Erişim Adresi: https://cem.csb.gov.tr/erozyon-belgeleri-i-103592
[18] Jónsson, J. Ö. G., Davíðsdóttir, B. ve Nikolaidis, NP (2017). Toprak ekosistem hizmetlerinin değerlemesi. Tarım Bilimindeki Gelişmeler , 142 , 353-384.
[19] A.g.e., Erişim Adresi: https://data.tuik.gov.tr/Search/Search?text=tar%C4%B1m
[20] Ekinci, Y. (2022, 1 Nisan). Erişim Adresi: https://turkiyeraporu.com/arastirma/turkiyede-tarim-alanlarinin-kaybi-7133/
Karbon Döngüsü, Karbon Yutağı ve İklim Değişikliği
