

Meraların Korunması

- • Dünya kara yüzeyinin %20-40’ının meralarla kaplı olduğu tahmin edilmektedir. Değerler arasında bu geniş aralık Dünya’da mera tanımları arasında bir uyum olmamasından kaynaklanmaktadır. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verileri dünya kara alanının %26'sının ve tarım alanlarının ise %70'inin 800 milyondan fazla insanın geçimine katkıda bulunan meralarla kaplı olduğunu belirtmektedir.[1]
- • Meralar dünyadaki en yüksek tür zenginliğine sahip ekosistemler arasındadır[2] ve çok çeşitli ekosistem hizmetleri sunarlar. Biyokütlelerinin %90'ının yer altında olduğundan karbon birikim oranının yüksek, ayrışmasının yavaş olduğu meralar küresel karbon döngüsünde başlıca yutaklar arasındadır.[3] Meralar sağlıklı ve ekonomik hayvancılık için ana yem kaynaklarıdır. Suyun toprağa sızmasını ve böylece hidrolojik döngünün korunmasını kolaylaştırırlar. Birçok bölgenin peyzaj güzelliğine katkıda bulunurlar.[4]
- • Günümüzde meralar küresel düzeyde arazi kullanım değişikliği, aşırı otlatmaya bağlı erozyon, değişen tüketim tercihleri ile artan üretim baskısı ve iklim değişikliğinin olumsuz etkisinde kalmışlardır. Örneğin Doğu Afrika ve Güney Afrika, Orta ve Kuzey Amerika meralarının büyük bölümü tarlalara dönüştürülerek kaybedilirken, Orta Asya meralarının büyük bölümü aşırı otlatma ile bitki örtüsünü kaybetmiş ve şiddetli erozyonun etkisi altında kaldı.[5]
- • Türkiye de mera alanlarını hızla kaybeden ülkelerden biridir. Türkiye’nin çayır ve mera varlığı 1923-1940 yılları arasında 44.2 milyon hektar iken 1960’ta 28.7 milyon hektara, 1990 yılında ise 14.2 milyon hektara kadar geriledi. 2014 yılında toplam mera alanının 14.6 milyon hektar olduğu tahmin edilmektedir. Son dönemdeki artışın, mera alanlarının tespiti ve kayıt altına alınması ile olduğu tahmin edilmektedir. Kaldı ki mera tespit çalışmaları tamamlandığında toplam mera alanının 14.6 milyon hektar değil, 10.3 milyon hektar olduğu görülmüştür.[6] Mera alanı kadar diğer önemli bir olguda meradaki bitki çeşitliliği ve yoğunluğudur. Eğer merada bitki çeşitliliği düşük ve yoğunluğu az ise mera büyüklüğünün çok önemi bulunmamaktadır. Türkiye’de ne yazık ki çoğu merada düşük bitki çeşitliliği ve yoğunluğu olduğundan acil iyileştirme ve geliştirme faaliyetlerinin yapılması gerekmektedir.
- • Türkiye meralarının üzerindeki en önemli baskılardan biri aşırı otlatma. Mera alanları alan olarak daralırken neredeyse canlı hayvan sayısında hiç azalma yaşanmadı. Bu durum Türkiye meralarının taşıma kapasitelerinin oldukça üstünde bir şekilde kullanılmalarına neden oldu.[7] Öyle ki mera örtüsü zayıflayan ülke hayvanlarını beslemek için her yıl 15 milyon ton kaba yem ithal edilmektedir. Türkiye meraları mera ıslah çalışmaları ile toprağı örtüsüne, hayvanlarını yeme kavuşturmayı beklemektedir.
Kaynaklar:
[1] “Grasslands, Rangelands and Forage Crops,” FAO, erişim Haziran 2018, http://www.fao.org/agriculture/crops/thematic-sitemap/theme/spi/grasslands-rangelands-and-forage-crops/en/
[2] J. B. Wilson ve ark., 2012 “Plant Species Richness: The World Records,” Journal of Vegetation Science, no. 23, (2012): 796-802.
[3] D. J. Gibson, 2009 Grasses and Grassland Ecology, (Oxford, Oxford University Press, 2009), 113.
[4] Bianca O.Andrade ve ark., “Grassland Degradation and Restoration: A Conceptual Framework of Stages and Thresholds Illustrated by Southern Brazilian Grasslands,” Natureza & Conservaçao 13, no. 2, (July–December 2015): 95-104.
[5] “Grassland Perspectives,” FAO, erişim Haziran 2018, http://www.fao.org/docrep/008/y8344e/y8344e0j.htm
[6] “Meraların imara açılması hayvancılıkta dışa bağımlılığı artırıyor,” Heinrich Böll Stiftung, erişim Haziran 2018, https://tr.boell.org/tr/2015/12/29/meralarin-imara-acilmasi-hayvancilikta-disa-bagimliligi-artiriyor.
[7] “Grassland Perspectives.”
Tarım Topraklarının Korunması
