

Toprak Nasıl Oluşur?

- • Toprak oluşumuna etki eden beş temel etmen vardır: İklim, bitki örtüsü ve organizmalar, topoğrafya, ana malzeme ve zaman.[1] Bu faktörlerden sadece biri ya da birkaçı etkili olunca toprak oluşumunu tamamlayamaz. Toprağın oluşumu gerçekleşmez.[2] Çünkü bu türlü oluşan materyal bitkilerin yaşamını destekleyemez. Örneğin çöldeki kumullar toprak görevi görememektedir. Aynı şekilde Ay’da veya Mars’ta topraktan söz edilemez.
- • İklim toprağın oluşumunda rol oynayan en önemli faktörlerden ilkidir. Küresel ölçekte ana toprak tipleri ve ana iklim türleri (Köppen-Geiger İklim Sınıflandırması) arasında belirgin bir uyum vardır.[3]
- • İklim bağlamında toprak oluşumuna etki eden en önemli iki etken sıcaklık ve yağıştır. Her iki etken de ana kayanın ayrışmasında etkin rol oynar. Topraktaki ısınma ve soğuma döngüleri, nemlilik ve kuraklık toprağı oluşturan fiziksel, kimyasal ve biyolojik ayrışmaya önemli ölçüde etki eder.[4] Ana kayanın Güneş’e göre konumu (güneye bakan yerler ile kuzeye bakan yerler), bulunduğu iklimin ve topoğrafyanın temel özellikleri gibi birçok etken sıcaklığı belirler. Günlük sıcaklık farkının yüksek olduğu alanlarda ana kayanın ayrışma hızı da yüksek olur. Yine sıcaklığın yüksek olduğu bölgelerde (nem ile birlikte) toprak mikroorganizmalarının aktivitesi, toprak kimyasal reaksiyonlarının sıklığı, şiddeti ve bitkilerin büyüme hızı da yüksektir.[5] Örneğin çöller çok sıcak olmasına karşın nem yokluğu nedeniyle bitki hayatını destekleyecek toprak bulundurmamaktadır.
- • Yağış toprak oluşumuna doğrudan ana kayanın parçalanması yoluyla etki ettiği gibi toprağın nemlilik koşullarını (sıcaklıkla birlikte) belirleyerek de etki eder. Topraktaki nem oranı, bir alana yağışlarla gelen su ve sıcaklıkla buharlaşan su miktarı arasındaki dengeye yani su bütçesindeki eşitliliğe dayanır. Yağışlarla gelen su toplam buharlaşmadan (evapotransprasyon) fazla olduğunda topraktaki nem oranı yüksek olur. Tam tersi durumda yağışlarla gelen su miktarı, buharlaşan su miktarından az olursa topraktaki nem oranı düşük olur. Sıcaklık gibi nem de kimyasal ayrışma (çözünme, hidratlanma, hidroliz) olaylarının itici gücüdür. Yıkanma, birikme gibi olaylarla toprak pH derecesi üzerinde ve organik madde ayrışmasında etkilidir.[6]
- • Mikroskobik bakterilerden, insana tüm canlılar doğrudan ya da dolaylı olarak toprak oluşumuna etki eder. Toprak oluşumunda canlı organizmaların rolünü dört ana grup altında inceleyebiliriz: bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve insan.
- Bitkiler toprak oluşumundaki etkileri bakımından en çok öne çıkan canlılardır. En basit açıklamayla toprak bileşiminin en önemli maddesi olan humus, mikro ve makrofloranın birlikte yer aldığı süreçler ile meydana gelir.[7] Bitkiler kökleri aracılığı ile toprak oluşumuna etki ederler, farklı kök tiplerine sahip bitkilerin farklı etkileri vardır. Örneğin çayır bitkilerinin derin ve sık kökleri toprağı sıkıca tutarken, kolayca ayrıştıkları için toprağın organik maddesini de zenginleştirirler. Derin ve kalın kök sisteminin olduğu ağaçlık alanlarda kökler, toprağın çok daha derinlerine inerek suyun ve havanın bu katmanlara kadar taşınmasını destekler ve toprağı alt üst ederler. Ayrıca köklerden salgılanan kimyasallarda etkili ayrıştırıcı materyallerdir. Çoğu zaman asfalt yolda dahi bitkilerin geliştiği görmek olasıdır.
- • Hayvanlar özellikle toprağın karıştırılması ve gübrelenmesi yoluyla organik madde oluşumuna etki ederler. Tavşan, tarla faresi, köstebek, solucan gibi toprakla iç içe yaşayan hayvanlar üst toprağı derinlere taşırken, derinlerdeki toprağı ise yukarı doğru taşırlar. Böylece üst katmandaki zengin organik maddeli toprak yerin derinliklerine kadar ulaşır. Solucanlar humus oluşumunu, toprak taneciklerinin agregatlaşmasını (toprak tanelerinin bir araya gelerek oluşturduğu en küçük toprak kümesi), toprağın havalanmasını ve toprak suyunun hareketini etkilerler. Yine meralarda otlayan hayvanlar gibi toprağın üzerinde yaşayan evcil hayvanlar, üzerinde gezindikleri toprağı gübreleyerek toprağın organik madde açısından zenginleşmesine katkıda bulunurlar.
- • Mikroorganizmalar kökler ve toprak arasındaki kimyasal değişime ve organik maddenin ayrışmasına etki ederler.
- • İnsanın ise toprağın oluşumuna yaptığı en büyük etki tarım yoluyladır. Tarıma açılan topraklar sürülme faaliyetleri ile iyice alt üst olur. Bunun dışında insanlar mera ve orman oluşturmak için de toprağı pek çok yönden değişikliğe uğratır.[8] Ancak yanlış yapılaşma ile çoğu toprağın betonlaşarak tamamen görevini yapamaz hale getirenin de insan olduğu unutulmamalıdır.
- • Topoğrafya genel olarak bir arazi yüzeyinde görünen tüm yüzey şekillerini kapsar: Dağlar, tepeler, yamaçlar, düzlükler vb.[9] Topoğrafyayı oluşturan yüzey şekillerinin eğimi, yüksekliği ve güneşe göre konumu (bakıda ya da duldada kalma) toprak oluşumuna doğrudan etki eder.[10]
- • Yüzey şeklinin eğimi, bulunduğu alanın mikro iklimini belirler. Örneğin eğimi yüksek yerlerde oluşan topraklar su ile taşınarak eğimin düşük olduğu yerlerde birikir ve toprağın mineralojik yapısını değiştirir. Kuzey yarım kürede güneş ışınları güney yamaçlara dik açılarla düşerken, kuzey yamaçlara daha eğik açılarla düşer. Bu nedenle kuzey yamaçlarda toprak ve hava sıcaklığı daha düşük, günlük sıcaklık farkı daha az ve toprak neminin buharlaşma oranı güney yamaçlara göre daha düşüktür. Günlük sıcaklık farkının az olmasına bağlı olarak donma ve çözülme olayları güney yamaçlara göre daha seyrek ve düşük şiddette yaşandığı için kuzey yamaçlarda toprak oluşumu daha yavaştır, bununla birlikte toprak nemi yüksek olduğu için nemlilik toprağın alt katmanlarına kadar ilerler. Bu alanlarda toprak daha kalındır.
- • Herhangi bir yerde mikro iklim şartlarına göre toprakların oluşabilmesi için suyun serbest hareketi büyük önem taşır. Örneğin eğimli sahalardaki toprak drenajı düz alanlara oranla daha iyidir. Ancak belli bir eğim derecesini aştıktan sonra bu kez suyun drenajı hızlı olur ve su toprağa sızmadan yüzeyden akıp gider. Böyle durumlarda yüzeysel akışı büyük oranda toprak maddesini beraberinde götürdüğü için erozyon artar.[11]
- • Ana materyal ana kaya olarak tanımlanan volkanik, tortul (birikim) ve metamorfik (yüksek sıcaklık ve basınç altında başkalaşıma uğramış) kayaçların fiziksel ve kimyasal etkenlerle ayrışması ya da akarsu, buzul, rüzgâr gibi etkenlerle taşınan malzemenin birikmesiyle oluşur.[12]
- • Ana kaya üzerinde oluşmuş ana materyale “yerinde oluşmuş ana materyal”, ayrışma sonrası doğal kuvvetlerle taşınıp farklı bir alanda biriken materyale ise “taşınmış ana materyal” denir.
- • Ana materyalin toprak oluşumuna etkisinde ana kayayı oluşturan kayaç tipinin büyük etkisi vardır. Ana malzemenin taneli veya ince yapılı oluşu, mineralojik bileşimi, tabakalı yapıya sahip olup olmadığı, ayrışma hızı ve toprağın mineralojik bileşimini etkiler. Her şeyden önce ana kayanın kimyasal ve mineralojik yapısı onun ayrışma ve parçalanmasına etki eder. Örneğin kuvars en dayanıklı minerallerden biridir. Kuvarsça zengin olan bir ana kayanın ayrışması uzun sürede gerçekleşir. Kalsiyum karbonatça (CaCO3) zengin olan kayaçlar ise kolaylıkla ayrışırlar. Ayrışma hızının düşük olduğu bölgelerde toprak özellikleri çoğunlukla ana kayanın damgasını taşır.[13]
- • Ana materyalin ayrışması ile birçok mineral ve element açığa çıkar, bunlar yağışlarla erir/ayrışır ve bitkilerin besin maddelerinin kaynağını oluşturur.
- • İklimin karakter olarak öne çıktığı bölgelerde, örneğin sıcak nemli ve serin nemli bölgelerde, ana materyalin toprak üzerindeki etkisi kısmen hatta bazı durumlarda tamamen ortadan kalkabilir. Özellikle nemliliğin ve yağışın fazla olduğu alanlarda (Tropik Bölgelerde, Türkiye’de kısmen Karadeniz Bölgesinde) toprak içindeki mineral maddenin büyük bölümü yıkanarak kaybolur ve geride genellikle demir, alüminyum ve silis karışımından meydana gelmiş fakir topraklar kalır.
- • Zaman diğer tüm faktörlerin toprak oluşumunda etkileşime girmesi için bir bileşendir. Bunun dışında toprak oluşumuna etki eden diğer tüm faktörler sabit kabul edildiğinde zaman süresi uzadıkça toprak olgunluğunun da ilerlediği kabul edilir. Toprakların olgunluğu ve toprak yaşı genellikle toprak horizonları arasındaki farklılık ile ölçülür. Pratikte toprak horizon sayısının ve kalınlıklarının artmasıyla toprağın daha fazla olgunlaştığı kabul edilir.[14],[15]
Kaynaklar:
[1] Hans Jenny, 1941. Factors of Soil Formation, (Newyork-London: McGraw-Hill Book Co. Inc., 1941), 23.
[2] Guidelines for Soil Description, (Rome: Food and Agriculture Organization of the United Nations, 2006), 9.
[3] İbrahim Atalay, Toprak Coğrafyası, (İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1989), 103.
[4] Barış Mater. Toprak Coğrafyası, (İstanbul: Çantay Kitabevi. 1998), 15.
[5] Abdüsselam Ergene, Toprak Biliminin Esasları, (İstanbul: Öz Eğitim Yayınları, 1998), 60.
[6] A.g.e., 61.
[7] Robert Langdon Crocker, “The Plant Factor in Soil Formation,” Selected Papers in Soil Formation and Classification, ed. R. C . Dinauer, içinde, (Wisconsin: Soil Science Society of America, Inc., Publisher, 1967), 179-191.
[8] Mater, Toprak Coğrafya, 54-61.
[9] M. Yıldız Hoşgören, Jeomorfolojinin Ana Çizgileri, (İstanbul: Çantay Kitapevi, 2010).
[10] Robert E. White, Principles and Practice of Soil Science: The Soil as a Natural Resource, (Melbourne: Wiley-Blackwell Science, 2002), 91.
[11] A.g.e., 92.
[12] A.g.e., 80-83.
[13] Necmettin Çepel, Toprak İlmi Ders Kitabı, (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, 1988), 18.
[14] Atalay, Toprak Coğrafyası, 74.
[15] Jenny, Factors of Soil Formation, 39.
Kayadan Toprağa
