Toprak TEMA Hakkında
Yaşadığımız gezegende hayatı oluşturan bütün unsurlar birbiriyle ilişki içerisinde. Bu ilişkide toprak; dünyanın en ince tabakası olmasına rağmen tüm karasal yaşamın kaynağı olarak büyük önem taşıyor. İnsanlığın toprakla olan ilişkisi ise, yaşamının tamamını kapsıyor. Uygarlıkların yükselişi, çöküşü, ekonomisi ve kültürü toprakla ilişkili… Bunun yanında, ocaktaki güveçte, Hıdırellez’deki dilekte, duvardaki resimde, çalınan sazda, söylenen sözde hep toprak var. Fark etmesek de toprak aslında yaşamın kendisi. Soluduğumuz havada bile ona ihtiyacımız var ve insanlık için bu ihtiyaç her geçen gün artıyor.
Bizi besleyen topraktan sorumluyuz. Onu korumanın tam zamanı.
Bu nedenle iki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin KARACA ve Yaprak Dede A. Nihat GÖKYİĞİT tarafından 1992 yılında kurulan TEMA Vakfı’nın çalışma odağını toprak oluşturuyor. TEMA Vakfı, toplumun toprağı tanıması, anlaması, ona karşı bilinçli ve duyarlı davranması için çalışmalarını yıllardır binlerce gönüllüsünün desteği ile sürdürüyor. Bu hedefle, TEMA Vakfı, “Toprak Yaşamdır!” felsefesini benimsemiş ve toprak hakkında merak edilen çok sayıda bilginin bulunduğu, Toprak TEMA web sayfasını ilk kez 2013 yılında kullanıma açmıştır. Sayın Turan DEMİRASLAN’ın; her yaştan ve her meslekten kişilere yönelik yaygın eğitim faaliyetlerini desteklemek amacıyla yapmış olduğu bağış sayesinde Toprak TEMA web sayfası içeriği yenilenmiştir. 2022 yılında ise Prof. Dr. Erhan Akça’nın danışmanlığında web sitesine “İklim Değişikliği ve Toprak” konulu yeni bir bölüm eklenmiştir.
Toprak hakkında genel bilgileri, Türkiye’deki toprakların durumunu, toprağa dair merak ettiğiniz ve az bilinen konuları okurken keyif almanız dileğiyle…
Kamuoyunun bilinçlendirilmesine verdiği bu destekten dolayı Sayın Turan DEMİRASLAN’a sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Çalışmanın her aşamasında büyük emeği olan Prof. Dr. Koray Haktanır’a teşekkürlerimizi sunarız.
“Toprağı da mutlu edebilirsin, hayat felsefemde bu var. Başkaları mutlu olduğu zaman mutlu oluyorum”. Nihat Gökyiğit
“Çok ödül aldım, ama en büyük ödülüm iki tanedir. Bunlardan biri, 2500 metre yükseklikte bir dağda, bir çocuğun beni gösterip, arkadaşlarına, ‘koşun koşun erozyon dede gelmiş’ demesidir. Diğeri ise bir kula nasip olmuş en büyük ödüldür, daha büyük ödül olacağına inanmıyorum; bu ödül de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamdır.” Hayrettin Karaca