İklim Değişikliği

İklim Değişikliği, Toprak Bozulumu ve Ekosistem

Toprak Sağlığı ve İklim Değişikliği

İçerdiği mineraller, organik madde, hava ve suyla toprak; tüm karasal canlıların yaşamının doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olduğu alternatifi olmayan doğal varlıktır. İçerisindeki onlarca element ve su sayesinde canlılara besin kaynağı sağlar ve yuva olur. Toprakta yaşayan milyonlarca canlı varlık birbiriyle etkileşim içinde bulunarak büyük bir ekosistem oluşturur. Bu ekosistemdeki yaşamın devamlılığı ise diğer tüm ekosistemlerde olduğu gibi iklimle yakından ilişkilidir. İklime bağlı olarak mevsiminde görülen yağışlar, normal değerler içinde ısınan ya da soğuyan hava, toprağın sağlığının ve canlıların yaşamının devamlılığını sağlar.  

İklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen olaylar toprak ekosisteminde yer alan canlıların yaşamını doğrudan etkiler. Okyanuslar asitleşir, biyoçeşitliliğin en yüksek olduğu mercanlar yok olur, canlılar arasındaki sekronizasyon bozulur, biyolojik çeşitlilik azalır, bitkilerin fenolojik takvimleri değişir, kurak ve soğuktan daha fazla etkilenir hale gelirler. Örneğin sel, fırtına, kuraklık gibi aşırı hava olayları canlıların gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan tarım faaliyetlerini ve doğal bitki örtüsünün gelişimini olumsuz yönde etkiler.

İklim değişikliğinin toprak üzerine doğrudan etkileri; topraktaki değişen nem ve sıcaklık değişimleri veya yağışların daha da şiddetlenmesi ve sıklığının artması nedeniyle artan toprak erozyonu ve azalan organik madde ve besin döngüsündeki süreçleri etkilemesi olarak özetlenebilir. Bu etkiler coğrafi konuma ve bu konumdaki hâkim olan iklime göre değişiklik gösterir.  Örneğin; kurak ve yarı kurak bölgelerde sıcaklık artışı yanmayı arttırarak organik madde kaybına neden olur, artan buharlaşma ile de toprak suyunu ve toprak mikrooorganizma faaliyetlerini azaltır, toprak biyolojik çeşitlilikteki kayıplara neden olur. Tüm bunlar çölleşmeyi hızlandırır. Çölleşmenin ve değişen iklimin tarım  ve hayvancılık verimliliğinde düşüşlere neden olacağı, bitki türlerinin bileşimini değiştireceği ve kurak arazilerdeki biyolojik çeşitliliği azaltacağı tahmin edilmektedir.1 Bununla beraber yeterli yağışın olduğu koşullarda artan CO2 ile birlikte mikro ve solucan gibi makro organizma faaliyetlerini arttıracağı, toprağın infiltrasyon kapasitesinin ve makro besin elementlerin artacağı da olası etkiler olarak belirtilmektedir.2

Bu nedenle insanlığın yaşamı için gerekli olan gıda güvenliğine yönelik riskleri yönetmek ve iklim değişikliği nedeniyle bitkiler için daha çok fotosentez yapma olanağı sağlayan karbondioksit artışı gibi faydalardan yararlanabilmek için uyum (adaptasyon) önemlidir. Bu nedenle, potansiyel toprak bozulması risklerini ele almak için tarımsal adaptasyon seçeneklerinin gelecekteki olası etkilerini anlamak hayati önem taşımaktadır.3

Ayrıca toprağın durumu sadece gıda ile ilişkili değildir; aynı zamanda iklim değişikliğinin uzun vadede toprak kalitesinin azalmasına neden olması, su kaynakları üzerinde stres oluşturarak tarım ile mera ve orman alanlarında tahribat yaratması ve deniz seviyelerinde değişime neden olarak kıyı ekosistemlerine zarar vermesi beklenen olası sonuçlardandır.4

Toprak ekosisteminin insan faaliyetlerinin yol açtığı iklim kaynaklı sebeplerle tahrip olması, topluca kurak alanlar olarak bilinen kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlarda çölleşmeye yol açar. Dünyanın çeşitli yerlerinde söz konusu çölleşme süreci son 20 yılda artık iyice belirgin hale gelmiştir. İşte bu iki durum yani toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar, bu bozulmalara bağlı olarak toprak verimliğinin ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması, toprak bozulumu olarak tanımlanır. 

Ekosistem hizmetleri, insanların doğadan elde ettikleri faydalardır. Bunlar tedarik, düzenleme, destekleme ve kültürel hizmetler olarak tanımlanır. Rapora göre bu faydalar arasında içilebilir su, gıda, yakıt ve lif gibi tedarik hizmetleri; hava kalitesinin korunması, iklim düzenlemesi, erozyon kontrolü, kuraklık, sel, arazi bozulumu ve hastalık önleme gibi düzenleme hizmetleri; toprak oluşumu, besin döngüsü, su döngüsü ve oksijen üretimi gibi destekleyici hizmetler ile insanların ekosistemlerden manevi zenginleşme, bilişsel gelişim, eğlence ve estetik deneyimler yoluyla elde ettiği maddi olmayan faydalar gibi kültürel hizmetler yer alır. Ayrıca ekosistem hizmetleri arasında gıda, yakıt ve lif (giysi üretiminde kullanılan) gibi ürünler; iklim düzenlemesi ve hastalık kontrolü gibi düzenleyici hizmetler ve manevi veya estetik faydalar gibi maddi olmayan hizmetler bulunur. Bu hizmetlerdeki oluşan değişikler insan refahını birçok yönden olumsuz etkiler. Çölleşme ve toprak bozulumu ekosistem hizmetlerinin azalmasına hatta hiç üretilememesine neden olur.5 Hızla artan nüfus nedeniyle ekosistem hizmetlerine özellikle tedarik hizmetlerine olan talep her geçen gün artmaktadır ki ve bu talep ve kısa vadeli kazanç güdüsüyle toprağın diğer bir ekosistem hizmetleri görmezden gelinmektedir. Örneğin orman arazileri daha fazla gelir getirdiği için tarım arazisine dönüştürülmekte, ekosistem diğer hizmetleri üretemez hale gelmektedir. Ekosistemler üzerindeki insan taleplerinin önümüzdeki on yıllarda daha da artacağına dair birçok gösterge vardır. Dünya nüfusuna 2.3 milyar daha fazla insanın katılacağı ve 2050 yılına kadar dünya gıda talebinin yaklaşık %50 - %60 artacağı tahmin edilmektedir.6_7Artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması bugün olduğu gibi gelecekte de doğal ekosistemlerde tahribatın artmasına yol açabilir. Doğal orman ve otlak alanlarının tarım arazilerine dönüştürülmesi hiç şüphesiz toprağın tedarik hizmetleri dışında yaşamsal önemi tartışmasız düzenleme ve başta biyolojik çeşitliliği koruma olmak üzere destek hizmetlerinin azalmasına yol açacaktır. Bu durum, hiç şüphesiz hem arazi tahribatı nedeniyle yapılacak ilave karbon salımı hem de karbon yutak alanlarının yok edilmesi olduğundan küresel ısınmanın yarattığı olumsuz etkiler artacak, iklim değişikliğinin etkilerini gelecek nesillere aktaracaktır.8

Kurak alanlardaki ekosistem hizmetleri, toprak verimliliğindeki hassas dengeler sebebiyle iklim değişikliğinin beklenen etkilerine karşı oldukça hassas ve etkilenmeye açıktır.9 Örneğin erozyon ve aşırı otlatma gibi çölleşmeye neden olan süreçler, kurak alanlardaki ekosistem hizmetlerinin aksamasına neden olur ve gıda, yem üretiminde sorunların ortaya çıkmasına yol açar.10_11 Hatta ekosistem hizmetlerindeki yetersizlik gıda üretimin sıfırlanmasıyla da sonuçlanabilir.

Kurak alanlardaki kaynakların gelişiminin sağlanması, kuru alanlardaki toprakların bozulmasının önüne geçilmesi, ekosistem faydalarının potansiyel zenginliği ve insan faaliyetlerinin devamlılığı toprak iyileştirmesi (ıslah / remediasyon) ve onarımıyla (restorasyon) mümkündür.12_13

Toprak bozulumuna etki eden faktörlerden bir diğeri ise insan faaliyetlerinden birisi olan plansız kentleşmedir. Dünya’nın hâlihazırda en büyük nüfusunu barındıran ilk iki ülkeden biri olan Çin, son yıllarda verimli ve ekilebilir arazilerinin %2-5’ini sanayi ve kentsel yerleşimler için kaybederken; Hindistan’da ise kentsel alanlar, ekili araziden ziyade orman alanlarının aleyhine yayılmaktadır. Bu ülkelerde ortaya çıkacak gıda güvenliği tüm dünyada domino etkisi yaratacak potansiyele sahiptir.14

İnsanlar, bağımlı olduğumuz toprağa her geçen gün artan ve geri dönüşü olmayan baskılar uyguluyor. Bir yandan, arazi bozulumu iklim değişikliğini tetiklerken ve şiddetlendirirken, diğer bir yandan da iklim değişikliği de toprak üzerinde giderilmesi güç hatta imkânsız izler bırakıyor. Yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, iklim değişikliğinin doğasındaki belirsizlikler, iklim değişikliğinin uzun süreli toprak dinamikleri üzerindeki etkileri, tarımsal uygulamalarla etkileşimler ve uyum seçeneklerinin sonuçlarını etkileyen çok sayıda etkileşimli faktör göz önüne alındığında, bu olumsuz gidişi durdurabilmek için daha fazla çalışmaya, ortak politikalar geliştirmeye ihtiyacımız olduğu açıktır. 

 

Kaynaklar:
  1. Stocker, T. F., Qin, D., Plattner, G. K., Alexander, L. V., Allen, S. K., Bindoff, N. L., ... & Xie, S. P. (2013). Technical summary. In Climate change 2013: The physical science basis. Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change (pp. 33-115). Cambridge University Press.

  2. Hamidov, A., Helming, K., Bellocchi, G., et al. (2018). Impacts of climate change adaptation options on soil functions: A review of European case-studies. Land Degradation & Development, 29(12), 2378–2389. 

  3. Goa, T., & Zewude, I. (2021). Review on climate change impact on soils: Adaptation and mitigation. International Journal of Environment and Pollution Research, 58-65.

  4. Akalın, M. (2014). İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileri: Bu etkileri gidermeye yönelik uyum ve azaltım stratejileri. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(2), 351-378.

  5. IPCC. (2019). İklim değişikliği ve arazi: Karasal ekosistemlerde iklim değişikliği, çölleşme, arazi bozulması, sürdürülebilir arazi yönetimi, gıda güvenliği ve sera gazı akışları hakkında bir IPCC özel raporu (PR Shukla, J. Skea, E. Calvo Buendia, V. Masson-Delmotte, H. O. Pörtner, D. C. Roberts, P. Zhai, R. Slade, S. Connors, R. van Diemen, M. Ferrat, E. Haughey, S. Luz, S. Neogi, M. Pathak, J. Petzold, J. Portekiz Pereira, P. Vyas, E. Huntley, K. Kissick, M. Belkacemi, J. Malley, Eds.).

  6. Adeel, Z., Safriel, U., Niemeijer, D., & White, R. (2005). Ekosistemler ve insan refahı: Çölleşme sentezi. Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI).

  7. FAO. (2009). 2050’ye doğru küresel tarım. Uzmanlar Forumu. 12-13 Ekim 2009, Roma. Erişim tarihi 2018, erişim adresi https://www.fao.org/fileadmin/templates/wsfs/docs/Issues_papers/HLEF2050_Global_Agriculture.pdf

  8. Van Dijk, M., Morley, T., Rau, M. L., & Saghai, Y. (2021). A meta-analysis of projected global food demand and population at risk of hunger for 2010–2050. Nature Food, 2(7), 494-501.

  9. Stocker, T. F. Technical summary. In Climate change 2013: The physical science basis. Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change 

  10. Enfors, E. I., & Gordon, L. J. (2008). Dealing with drought: The challenge of using water system technologies to break dryland poverty traps. Global Environmental Change, 18(4), 607-616.

  11. Shukla, P. R. (2019). İklim değişikliği ve arazi: Karasal ekosistemlerde iklim değişikliği, çölleşme, arazi bozulması, sürdürülebilir arazi yönetimi, gıda güvenliği ve sera gazı akışları hakkında bir IPCC özel raporu.

  12. Mirzabaev, A., Ahmed, M., Werner, J., Pender, J., & Louhaichi, M. (2016). Rangelands of Central Asia: Challenges and opportunities. Journal of Arid Land, 8(1), 93-108.

  13. Shukla, P. R. İklim değişikliği ve arazi: Karasal ekosistemlerde iklim değişikliği, çölleşme, arazi bozulması, sürdürülebilir arazi yönetimi, gıda güvenliği ve sera gazı akışları hakkında bir IPCC özel raporu.

  14. Thomas, Opportunities for reducing vulnerability to climate change of dryland farmers in Central and West Asia and North Africa. Agriculture, Ecosystems & Environment.

 

Daha fazlasını göster...