Nasıl Yok Oluyor?

Organik Madde Kaybı

Toprak Canlı Çeşitliliğinin Azalması

“Toprak Organik Maddesi” (TOM), toprak içinde ve üzerinde bulunan ölü ve hayvansal malzemeden ve toprak içindeki mikroorganizmalardan oluşur.1  Toprak oluşumu sırasında organik materyali oluşturan çeşitli ayrışma derecelerindeki bitki ve hayvan kalıntıları, toprak organizmalarının hücre ve dokuları ve toprak organizmaları tarafından sentezlenen maddelerden oluşan bir toprak bileşenidir.2_3

Karbon, TOM'da temel elementtir ve TOM'un ağırlığının %48-58'ini oluşturur ki bu bağlamda toprak, okyanuslardan sonra, en büyük ikinci karbon havuzudur ve atmosfer karbonundan iki kat daha büyük bir hacme sahiptir. Son yıllarda karbonun farkındalığı arttığından topraklardaki organik madde “Toprak Organik Karbonu” yönündeki tanımlama daha yaygın kullanılmaya başlamıştır.4_5

Organik madde toprağın kalite ve verimini arttırır, bireysel toprak parçacıklarını birbirine bağlayarak iyi bir toprak yapısının oluşmasını sağlar, böylece toprak bünyesi üzerindeki bitki örtüsü ve içindeki canlı türleri için yeteri kadar su ve hava sağlar. 

Organik madde içeriği düşük olan topraklarda organik madde tarafından sağlanamayan gözenekli yapı noksanlığı nedeniyle toprak yapısı sert ve sıkışık olur. Bu nedenle toprağın verimliliği için gerekli olan hava ve su tutma kapasitesi düşer. Bu topraklar aynı zamanda suyun toprağa sızmadan yüzey akışına geçmesi ve toprak parçacıklarının güçlü olmaması nedeniyle erozyona duyarlıdır.

Dünya genelinde kâr amacıyla açılan tarım alanlarındaki TOM azalmasında başı birkaç faktör çeker ve bunların birçoğu insan etkinliklerine bağlıdır: çayır, orman ve doğal bitki örtüsünün tarım alanlarına dönüştürülmesi, yoğun işlemeli tarım (toprak ișlemede toprağın derin sürülmesi, kimyasal gübre kullanımı vb.), tarım topraklarının bitki örtüsünden yoksun bırakılması, turbalıkların ișlenmesi, toprak erozyonu ve yangınlar. Bu olaylar TOM’un azalmasına ve yok olmasına neden olur.6

Tarım toprakların fiziksel, kimyasal, biyolojik özelliklerinin ve verim potansiyellerinin istenen düzeylerde olabilmesi için toprağın TOM içeriği, toprak ağırlığının en az %3’ü kadar olmalıdır. Buna karşın Türkiye tarım topraklarının sadece %1’inde organik madde miktarı %3’ün üzerindedir.7

Bilimsel çalışmalara göre Türkiye topraklarında 1990 yılında yetersiz (çok az, az ve orta) TOM içeren toprakların oranı %92'iken, 2011-2014 yıllarında yapılan analizlerde bu oran %99’a yükselmiş, iyi ve yüksek TOM’a sahip topraklar ise %7.2’den %1’e gerilemiştir.8

Toprağın 0-25 cm’lik kısmı topraktaki organik maddenin ve bitki besin maddelerinin en fazla olduğu yerdir. Çünkü toprağın bu bölümü kök ve bitki artıklarıyla zengin olan kısımdır. Bu nedenle topraktaki azotun %95’i, fosforun %25-50’si üst toprakta bulunur. Erozyonla kaybedilen üst toprakla birlikte kaybedilen organik madde, geride kalan topraktaki organik maddenin 1.3-5 katı büyüklüğündedir.9

Organik madde miktarı ve toprak verimliliği arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Araştırmalara göre toprakta organik madde miktarının %1.4’ten %0.9’a düşmesi tahıl üretiminde %50 verim kaybına neden olur. 1960-1995 yılları arasında buğday üretiminde kullanılan gübre miktarının 7 kat arttığı gözlemlendi. 1960’lı yılların başında buğday üretiminde kullanılan bir kilo kimyasal gübre, dekar başına 70 kg ürün artışı sağlanırken, bu miktar 1995 yılında dekar başına 25 kg/daa kadar geriler.

Organik madde ilavesi olmaksızın yalnız kimyasal gübre kullanımı, toprakta bulunan değerli organik maddenin hızla mineralizasyonuna neden olur. Böylece topraklar bir karbon yutağı gibi davranmak yerine, emisyon kaynağı gibi davranır ve atmosfer/yerküre karbon (C) dengesinin bozulmasına neden olur. AB topraklarının, AB’nin yıllık sera gazı emisyonlarının yaklaşık 50 katına denk gelen 73-79 milyar ton karbon depolayabileceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, yoğun toprak işleme nedeniyle 2009 yılında, Avrupa ekili arazileri, atmosfere hektar başına ortalama 0.45 ton CO2 saldı ve bu salımın büyük bölümü arazi kullanım değişikliği ve yoğun toprak işlemeli tarım nedeniyle gerçekleşti.10

 

Kaynaklar:
  1. Dündar, M. (1987). Toprak organik maddesi ve ekolojik açıdan önemi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 37(1).

  2. Weil, R. R. & Brady, N. C. (1990). The nature and properties of soils. New York: Macmillan Publishing Company, s. 108.

  3. Ivezić, V., Lončarić, Z., Engler, M. & Kerovec, D. (2016). Organic matter determined by loss on ignition and potassium dichromate method. 51st Croatian and 11th International Symposium on Agriculture, 36.

  4. A.g.e. 

  5. FAO. The importance of soil organic matter. Erişim tarihi 2018, erişim adresi http://www.fao.org/3/a-a0100e.pdf, s. 5.

  6. FAO. Status of the world’s soil resources. Erişim tarihi 2018, erişim adresi http://www.fao.org/3/a-i5199e.pdf, s. 340.

  7. Gezgin, S. (2018). Türkiye topraklarının organik madde durumu, organik madde kaynaklarımız ve kullanımı. TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaç ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı. Orgamineral Gübre Çalıştayı, İstanbul, s. 13.

  8. TEMA Vakfı. (2018). Türkiye topraklarının organik madde durumu: Yönetici özeti, s. 2.

  9. Gomiero, T. (2013). Alternatif arazi yönetim stratejileri ve toprak koruma üzerindeki etkileri. Tarım, 3, 465.

  10. Detwiler, R. P. (1986). Arazi kullanımı değişikliği ve küresel karbon döngüsü: Tropikal toprakların rolü. Biogeochemistry, 2, 69.
Daha fazlasını göster...