Toprak Ana

Toprak Dokusu

Toprağın Katmanları

Bitkiler sularını topraktan, toprak ise suyunu yağışlardan alır. Toprak suyunun, ana özelliği bitkilerin alacağı besinlerin bu suyun içinde olmasıdır. Yağış kadar önemli bir diğer faktör de toprağın su tutmadaki rolüdür. Toprağın bitkiye iletebileceği su miktarı, toprağın depolayabildiği su miktarı ve bu suyun toprak tarafından ne kadar sıkı tutulduğu ile ilişkilidir. Toprakta su, toprak tanecikleri arasında tutulur. Tanecikler küçüldükçe toprakta depolanan su miktarı artar, ancak suyu o kadar sıkı tutarlar ki çok az bir kısmı bitkilerce alınabilir, toprağın havalanması da düşük olur. Toprak tanecikleri büyüdükçe su tutma kapasitesi azalır. Su tanecikler arasında yer çekimi ile akar gider. Toprağın su tutma kapasitesi ve havalanması toprağın tanecik içeriğine bağlıdır. İdeal toprak her iki özelliğe en iyi biçimde sahip olan topraklardır.1 Toprak taneciklerinin miktarı toprağın dokusu (tekstürü) oluşturmaktadır.

Ana kayanın ayrışması ile oluşan mineral toprak tanecikleri büyüklüklerine göre kaba kum (çapı 2-1 mm), orta kum (1-0,5 mm), kum (0,5-0,25 mm), ince kum (0,25-0,1 mm), çok ince kum (0,1-0,05 mm), silt (0,05-0,002 mm) ve kil (0,002 mm'den küçük) olarak gruplandırılır. Toprak taneciklerinin topraktaki oranları toprağın dokusunu (tekstürünü) oluşturur.2 Bu terim toprak analizleri ile ilgilenen bilim ve mühendislik alanlarında “toprak bünyesi” olarak tanımlanır.

Toprak dokusu, toprağın ince veya iri taneli olduğunu anlatır. Toprağın taneciklerine göre sınıflandırılması gelişi güzel bir sınıflama olmayıp, aksine toprağa kazandırdıkları özelliklere göre yapılmıştır. Toprağın dokusu, toprağın su geçirgenliğini, su tutma kapasitesini, havalanmasını, kökün yayılışını ve besin maddesi ekonomisini etkiler. İnce bünyeli toprakların içindeki kil miktarı arttıkça su tutma kapasitesi artar ancak havalanması zorlaşır. Bu nedenle kök gelişimi zayıflar. Kaba bünyeli topraklar ise, bu sayılan özelliklerin aksine sahiptir. Örneğin; kumlu toprakların havalanması iyi, kökün gelişmesi ve işleme bakımından “çok iyi”; ancak su ve besin maddeleri bakımından fakirdir.3

Toprak dokusunu belirlemek için tekstür üçgeni kullanılır. Üçgenin her bir kenarının üzerinde kum, silt ve kum yüzde değer olarak 0’dan 100’e kadar gösterilmiştir. Mekanik analizden elde edilen kum, silt ve kil fraksiyon değerleri bu diyagrama uygulanır. Diyagramda konumu bulunacak fraksiyon değeri bir önceki fraksiyon hattına paralel olacak biçimde okunur. Böylece okunarak kesiştirilen üç hattın kesişme noktasının düştüğü alan o toprağın bünyesini=tekstürünü gösterir. Örneğin; %20 kil, %45 silt ve %35 kum içeren bir toprağın bünye sınıfı “tın” adını alır ve tınlı toprak olarak ifade edilir. Başka bir örnek %60 silt, %30 kil ve %10 kum içeren bir toprağın tekstür sınıfı “siltli killi tın”dır.4

Topraklar, önce kumlu (kaba, hafif), tınlı(orta) ve killi (ince, ağır) olmak üzere üç gruba ayrılır. Bu gruplar da daha sonra kendi aralarında on iki bünye sınıfına bölünür. Bir toprağın bünye sınıfı belirlendikten sonra toprağı tarımsal olarak daha uygun hale getirmek için toprak bünye yapısında iyileştirme çalışmaları yapılır. Ağır bünyeli killi topraklarda kum veya daha iri boyutta pomza, zeolit gibi kayaç ve mineraller toprak düzenleyicileri olarak kullanılır.5

 

Kaynaklar:
  1. Kaufmann, R., & Cleveland, C. (2016). Environmental science. McGraw-Hill Companies.

  2. Ashman, M., & Puri, G. (2002). Essential soil science: A clear and concise introduction to soil science (s. 28-29). Blackwell Publishing.

  3. Çepel, N. (1988). Toprak ilmi ders kitabı (s. 79). İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi.

  4. Karaman, R., Brohi, R., Müftüoğlu, M., Öztaş, T., & Zengin, M. (2012). Sürdürülebilir toprak verimliliği (s. 5). Koyulhisar Ziraat Odası Kültür Yayınları.

  5. Nalbant, H. (2013). Uygun olmayan fiziksel koşullara sahip toprakların toprak düzenleyiciler ile iyileştirilmesi üzerine bir araştırma (Doktora tezi). Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ.

 

 

 

Daha fazlasını göster...